OĞUZLAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
OĞUZLAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Nisan 2021 Cumartesi

NEA SELANİK, NEA KOZANA............

    

Merhaba 

Atalarımız geldikleri köylerin adını yeni yerleştikleri köylere veremediler ama bazı köylerin adlarına  ek yaptırabildiler. Mesela Çorum Çarşıdere köyüne, Selanik Cumaköylü mübadiller yerleştirildikten  sonra, adı Çarşıcuma köyü olarak değiştirilmiş. Yunanistan'a gönderilen Anadolu Rumları  ise; Türkiye'de ki köylerinin adlarının başına"nea" yani  "yeni"  kelimesini getirerek köylerinin adını yaşatmışlar.

Aşağıda paylaştığım yazı Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın Hürriyet pazar buluşması sayfasından 2017 yılına ait  bir mübadele gerçeği yazısı






"Biz çok büyük bir deprem geçirdik. Bazı tarihi olaylar kalıcı izler bırakır. Bu depremin adı Birinci Cihan Harbi'dir. Bu harbin en mühim sonuçlarından biri ise mübadele olmuştur. Bu mübadelenin, her şer olayda olduğu gibi hayırlı tarafları da olmuştur. Ama nüfus değişimi genelde büyük bir dramdır; yaradır ve izleri kalır.

    Şu gerçektir 1924 mübadelesi Venizelos tarafından getirildi. Türkiye'de moda bir saldırı başladı.

"Cumhuriyetçiler etnik temizlik yapmak için mübadeleyi ortaya çıkardılar" deniyor. Bir kere mübadele iki taraflı bir anlaşmadır. Tek taraflı olmaz. Nitekim Venizelos giriştiği büyük macerada acı gerçeği görünce bu sefer doğruya döndü ve elindeki mevcut Yunanistan'ı kalabalıklaştırmak için Anadolu'da ki Helen nüfusu istedi. Büyük Devletleri de buna ikna etti ve Türkiye'de bunu kabul etmek zorunda kaldı. Çünkü bizim artık bazı konularda daha fazla direnecek halimiz yoktu. Trablus'tan beri on sene aralıksız harp etmiş bir millettik. Birinci Cihan Harbi başkaları için dört yıl sürmüşse de bizim için on yıl sürmüştür. Bu konularda bizim yeni Devletimiz beynelmilel konsorsiyuma karşı koyabilecek güçte değildi. Dolayısıyla mevcut şartlar iki ülke arasında nüfus mübadelesini zorunlu kılmıştır diyebiliriz.

    Mübadele ile birlikte Anadolu'dan bir buçuk milyon kadar insan karşı tarafa göç etmiştir. Bunlar muhtelif şehirlerden gitmişlerdir ve bugünkü Yunanistan'da göç ettikleri şehirlerin adlarını "nea" yani "yeni" diye anarak yeniden yaşatmışlardır. Nea Fokea, Nea Samson, Nea Arteka gibi....Türkiye'ye ise o topraklardan beşyüz bin kadar insan geldi. Mevcut yerleşkelerine iskân edildiler.

    Bu sayılara dikkat edelim. Mesela Yunanistan, sigara tabakaları için tütünü bile dışardan almak zorunda kaldı çünkü tütün tarımı bitti. Mübadele hiçbir zaman akıllı bir ekonomik tedbir değildir. Öyle ki, ekonomik faliyetler belli toplumlarda belli grupların içinde yapılır. Kuyumculuk belli bir grubundur, tütüncülük belli bir grubundur. Siz onları atarsanız o sektör çöker. Bu durumun farkında olanlar vardı elbet...mesela Kayseri'de, Niğde'de esnaf toplanıyor ve "Lütfen bu insanları göndermeyin. Biz burada aynı dükkânı bile açamayız" diyorlardı.

Biz muhacir kabul etmeye alışkın bir memleketiz.1877-78 Osmanlı-Rus Harbinden (93 Harbi) beri Balkanlardan muhacir kabul ediyoruz.1856 Kırım Savaşı dönemindeki muhacirleri ise Bulgaristan vilayetlerimize yerleştirmiştik. Anadolu'ya pek gelmemişlerdi. Ancak 93 harbinden itibaren gelmeye başladılar.

    Mübadele ile Türkiye'ye gelen nüfus için özel çalışmalar yapılmıştır ve bu kitle büyük ölçüde memnun kalmıştır. "Tam memnun kaldılar" demiyoruz, kalamazlardı da. Çünkü dünyada hiçbir  göçmen geldiği memleketi tamamen sevemez, eskisini özlemeye devam eder. Kendisine verilenler ilk anda durumunu düzeltmesini sağlamaz. Bu bir genel vakıadır.

    Yine de bizim göçmen kabul etme alışkanlığımızın etkisiyle Yunanistan'a göre sorunları daha çabuk hallettik. Rumeli'den, Kafkasya'dan, Kırım'dan, Rusya'dan göçmen alma geleneğimiz sayesinde büyük sosyal krizler çıkmadığı gibi "iç evlilikler"dediğimiz evlilikler de vuku buldu, yerlilerle akraba olundu ve Anadolu bu göçlerden yararlandı.

    Ama şunu unutmayalım ki, muhaceret ya da mübadele çok sıkıntılı bir süreçti. Sanatlar yok olur, kabiliyetler yok olur. Siz Romanya-Bulgaristan hududundaki Dobruca'dan bir aileyi alıp, Elazığ'a yerleştireceksiniz. Zor bir süreç.......milyonlarca Anadolu Helen'i nin Yunanistan'da çok mutlu zamanlar yaşamadıklarını da söylemek gerekir.Örneğin Anadolu'da sosyalizm gibi bir derdi olmayan bu insanlar oraya gidince sosyalizme meylettiler. Çünkü burada tuzu kuru sayılırlardı. Ancak orada başka dertlerle ve sınıf ayrışmalarıyla uğraşmak zorunda kaldılar. Buraya gelenler ise kısmen bazı şeylere intibak edemedilerse de Türkiye'nin değişim ve gelişiminde çok büyük faydalar yarattılar.

    Kısacası biz coğrafyayı bilmek zorundayız. Türkiye'nin etnik temizlik için mübadele yaptığı iddiası ne tarihidir ne de ahlakidir.


OĞUZ TÜRK'Ü KARAMANLI TÜRKLER MÜBADELEDE NASIL GÖNDERİLDİ?

Bu mübadele esasen Türk-Yunan mübadelesi değildi. Peki neydi? Müslüman-Ortodoks mübadelesi idi. Bu sebeple tek kelime Rumca bilmeyen Karamanlı Ortodoks Türk nüfus da Yunanistan'a gönderildi. Karamanlı Türkler  Oğuzlardı. Ortodokslardı ancak Türklerdi. Türkçeleri bizim Türkçemizden daha temizdi. Yunan alfabesiyle Türkçe yazarlardı. İncilleri dahi böyleydi. Yunancayı hiç bilmezlerdi. Bu topluluğun gitmesiyle birlikte Türkiye önemli bir grubunu kaybetti. Göndermek mecburiyetindeydik çünkü Yunanistan ve büyük devletler grubu onları da mübadeleye dahil ettiler. Bize gelen nüfus ise Selanik'ten, Yanya'dan, Batı Trakya'dan, adalardan ve özellikle Girit'ten gelen Müslümanlardı. Girit'ten gelenler orada Türkçeyi epeyce unutmuşlar ve mektepte de hiç öğrenmemişlerdi. Yani Müslümanlardan Türkçeleri zayıf olanlar vardı."

Sevgilerimle

    


11 Eylül 2017 Pazartesi

CUMALIKIZIK KÖYÜ

Selam 
Blog hayatını çok sevdiğim halde,  yazılacak o kadar çok şey olmasına rağmen burayı aksatıyorum. Umarım bir an önce herşey yoluna girer ve ben eski düzenime geri dönerim.  
İlkbahar'da dernekle beraber Bursa-Cumalıkızık-Görükle-Gölyazı-Tirilye- Mudanya turu yaptık.Her biri mübadil kenti...Hepsini tek tek anlatacağım size....Bugün anlatacağım köy Cumalıkızık köyü...Hani etkileyici dizi Kınalı Kar'ın çekildiği köy.....Kötü karakter Cabbar ağanın Nazar'la, sevdiceği köy öğretmenin kavuşmaması için elinden geleni yaptığı dizi...... 
Mustafa Avkıran "Cabbar ağa" karakterini o kadar güzel oynamıştı ki; etkileyici  -Nazarrrrrrr haykırışları hala  kulağımda....

Cumalıkızık köyü Uludağ'ın eteklerinde, içinde dereler akan etkileyici bir yer.... Osman Gazi zamanında Tokat'tan gelip Bursa'ya yerleşmek isteyen Kızık boyuna, Karakeçililer engel olmak ister. Bunun üzerine Osman Gazi  Karakeçililerin 7 güzel kızını, Kızıklıların 7 delikanlısı ile evlendirir. Aralarında akrabalık bağı oluşan Oğuz boylarının arasında barış böylelikle sağlanır. Her biri Bursa'nın civarına yerleştirilen bu ailelerden zamanla 7 ayrı köy oluşur. Bu 7 kızık köyünün böyle oluştuğu düşünülmektedir. İşte Cumalıkızık köyü  Oğuzların Kızık boyunun yerleştiği 7  köyden biri ve rivayet odur ki ilk Cuma hutbesi okunan ve ilk cuma namazı kılınan köy burası......

            


EN ESKİ EV


Cumalıkızık'da bulunan en eski ev yukarıda, Uludağ'a yüzünü dönmüş dimdik..... restore edilmeyi bekliyor.

BURSA


Köy tamamen koruma altına alınmış. Evler 150-200 yıllık 




DERELİ SOKAKLAR

Sokak taşları ortaya doğru eğimli olarak döşenmiş. Dağlardan gelen su hiç evlere zarar vermeden taşkınlara yol açmadan dere yatağından aşağı doğru akıp gidiyor. Eskiden bu köyde 6-7 tane su değirmeni varmış.


BURSA

O kadar keyifli  bir yer ki; suya girmemek için daracık sokaklarda hoplaya zıplaya dolaştık.

BURSA

100 yıllık evlerin çoğu yerel işletmeler olarak düzenlenmiş. Biz de kahvaltıyı böyle bir tarihi evde yaptık. Atamın resmi duvarları süslüyordu.


CUMALIKIZIK



BURSA



Bizde geçtik cin aralığından :) yallah dedik gönderdik.

CUMALIKIZIK

Anneciğim cin aralığı sokağında....

CUMALIKIZIK

BURSA


CUMALIKIZIK

Cumakızık köyüne sabah 6 da gelmiştik. İyi ki öyle olmuş.Saat 10 gibi biz dönerken 10-15 tane tur otobüsü köye geldi. Köyde adım atacak yer kalmadı diyebilirim. Köyü omuz-omuza gezmişlerdir artık.....Kızık demek  Güçlü, Ciddi, Bilge demekmiş. Bu köyde yaşamak için gerçekten güçlü olmak gerekiyor. Sonuçta bir dağ köyü.... mutlaka Cumakızık köyünü görün ve o miss kokulu dağ çileklerinden alın. sevgilerimle

BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...