MİDİLLİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
MİDİLLİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Ekim 2019 Salı

MİDİLLİ'YE BAĞLI TÜRK KÖY MAHALLE ADLARI VE BİR RODOS HİKAYESİ


 Babası Celalettin Rodoslu'nun kaleme aldığı, kendi hikayesi eşliğinde Rodos'u, Rodos'ta yaşayan Devlet büyüklerini, sürülen sadrazamları, Kırım hanlarını da anlattığı "Rodos ve İstanköy adalarında gömülü tarihi simalar" adlı  kitabı bana ulaştıran sayın Nuri Rodoslu'ya en derin saygılarımla...

Kitabın önsözünde;

"Elinizde bulunan bu kitap 1912 yılından 1947 yılına kadar İtalya egemenliğinde bulunan  Rodos adamızdan 1938 yılında İtalya da sürgünde bulunduğu zaman Anadolu'ya kaçarak gelen Babam Celalettin Rodoslu'nun Rodos ve Oniki adalılara armağınıdır. İlk defa 1945 yılında Ankara da Çankaya matbaasında bastırılmıştır. Anadolumuza kaçarak gelmiş veya zorla göç ettirilmiş bütün dış Türklerin ortak yazgısı bir derlemedir. Nelerimizi orada bıraktığımızın yazılı vesikasıdır." diyor Sayın Nuri Rodoslu.


.............................

Talia ve Nuri'den olma Celalettin; 1912 yılının 13 Mayısında Rodos'ta dünyaya gelmiş. Dört çocuğun en büyüğü...babalarını erken kaybetmeleri sonucu aileyi korumak görevi de ona düşmüş. Çok genç yaşında almış olduğu bu görev neticesinde bir taraftan eğitimini sürdürürken diğer taraftan ise ailesinin geçimini sağlamaya çalışmış. O zamanlar İtalyan egemenliğindeki adada İtalyanca da öğrenmiş. Türkiye'den getirttiği kitapları sahibi olduğu Nur kitap evinde satmış. Okul sonrası genç Türkiye'nin Rodos Başkonsolosluğunda görev almış. İtalyan hükümranlığı döneminde istihbarat bilgilerini Ankara Hükümeti'ne gönderdiği için sürgün ile cezalandırılmış. 2 seneye yakın İtalya'da sürgün hayatı yaşamış. 1938 yılında sürgün cezası çekerken kaçıp Türkiye'ye gelmiş.

İşte o İtalya'da sürgün cezasını çekerken kaleme aldığı şiir aşağıda
Midilli fotoğrafları eşliğinde, Rodos bir Türk olan Celalettin Rodoslu'nun duygu dolu şiiri ve ardından Midilli'den gelen Türklerin nerelere yerleştirildikleri ve Osmanlı Hakimiyetinde iken Midilli'nin mahalle ve köylerinin adları.....

Tanrı Türkü korusun!

Sevgilerimle




SÜRGÜNDE

İki değil, seksen yılda sürgünlerde kalırsam;
Hiçbir zaman değişmez benim büyük adağım.

Ölüm beni bu yerlerde pençesine alırsa,
Mümkün değil kırılmaz benim çelik kanadım.

Uçar uçar bu dağları denizleri aşar da
Ana yurdun bağrına ben mezarımı kazarım.

Atalarım Altaylardan göğreyip akmışsa da,
Tarsuslardır benim asıl, benim sosyal kaynağım..

Ben bir Türküm, Türk oğluyum, Türk yaşarım.
Hangi Sinyor bana aşı vuracakmış şaşarım.

Evet TÜRKÜM. Oh ne büyük, ne yüksektir bu adım.
Selam sana benim güzel, benim ulu bayrağım..

Bugün için bağlı ise iki elim ayağım,
Kayalardan da sert olacaktır yarın savaşım..

Yurttan ırak, yad illerde sessiz sessiz yaşarken,
Harlamayan vulkan gibi için için kaynarım.

Dört rüzgara haykırarak and içerim tınmadan,
Anamdan emdiğim süt, kan-irin aksın burnumdan

Kararsın, koksun,şişsin leşim
Ateş yakmasın, toprak örtmesin,sular yutmasın..

Karanlıklarla lanetler olsun leşim.
Eğer TÜRK olarak ölmesini bilmezsem.......

Celalettin Nuri
İtalya (Gallicchıo) Ağustos 1937






Mandamados sokakları ve Baş Melek Mikail'e adanmış Taksiarhis Manastırı...Hıristiyanlar için önemli bir hac merkezi...
ayrıntılı yazı burada





ve Molivos kasabası sokaklarında kalesinde çeşmelerinin kitabelerinde hala Osmanlının izleri var.




Sarlıca palas'ın ayrıntılı hikayesi burada  




Yerleştirildikleri yerler

Ayvalık Fethiye-Edremit-Sakarya-Zeki bey-Kemalpaşa-Kazım paşa-İsmet paşa-Vehbi bey-Alibey (Cunda) mahalleleri
İstanbul Gedikpaşa-Kadırga-Beyoğlu
Edremit Turhan bey-Cami vasat-İsmet paşa-Orta Cami-Gazi İlyas mahalleleri-Küreköy- Zeytinliköy-Havran- Tahtacı köy-Papazlık köyü-Turhan bey köyü-Narlı
İzmir- Foça-Tepecik-Bayraklı-Dibekbaşı-Darağacı-Bergama- Bergama Rahmi bey mahallesi-Eşrefpaşa
Burhaniye Cami Kebir mahallesi- Gömeç-Dere-i Kebir-
Çanakkale- Ayvacık-Eceabad Seddülbahir köyü





MİDİLLİ
KÖYLER
NAHİYELER
Sarlıca
Aryana
Katırtoz
Kalonya
Komi
Fesleke
Afteronda
Mandamanda
Müstefna
Simorya
Dafiya
Yere
Herse
Kızıltoprak
Kalapoza
Ayasu
Cumalı
Pelye
Filya
Molova
Göle
Polihnet
İşlemetopu
File
İpyoz
Misetyo
Sağrı
Pilmar
Kapya
İstematyo
Petre
Polihnet
Balçık
Ayasu
Çömlekköy
İlkoplu
Katırtoz
Yayla
Aryana

Bolonik
Kukla
Hedre

Balçık
Haymenişin
Anamutya

Kokmide
Görye
Praşle

Masagra
Almotya
Misetopu

Ağra
Pela
Pelye

Vasyapot
Vakya
Eskemya

Saferi
Kilaparo
Rafine

Halka
Kabliya
Ostilmut

Petrecik
Lotra
Demistiğna

Lotra
Vasilçot
Ayani

Arino
Ağripa
Kışla

Taç
Lezgor
Miravro

Lipkada
Aya Paraşkova
Potra

Mestina
Moriye
Yukarı İskele

Sukopolo
Gargor
Hisarlıca

Oktarunda
Mülük
Kablabodu

Sakari



MAHALLELER

Balizade
Bacızade
Kale-i Bâlâ
Aşağı Kale
Bâlâ
Minareli Cami
Debbağhane
Pariszade
Ağra
Aziziye
Hüdaverdi
Şukufe
Kale-i Süfla
Hasan Reis
Ağakapı
Kızıltoprak
Pervezzade
Kalender Çeşmesi
Kumluk
Muhittin
Çınarlı
Hamam
Kanlıdere
Payzade
Süfla
Pazarzade
Meşrutiyet
Parszade
Yukarı Kale
Mektep
Turunçlu
Üç çeşme
Koru







18 Temmuz 2017 Salı

MİDİLLİ ADASI GEZİ NOTLARI ve GÖÇ

Selam
Uzun süredir buralardan uzak kalmamın sebebi olan yüksek lisans maratonum artık bitti. Henüz diplomamı almadım. Tezimin konusu yine mübadele, başlığı ise;  1915 Yunanistan Seçmen Kayıtlarında Türk ve Müslüman nüfusa ait bilgiler ve Mübadele" 
Buradan giriş paragrafını paylaşmak istiyorum. Hepimiz  "göç" kavramını son zamanlarda  yaşayarak öğrendik.

"Toplumlar için göç kavramı 21.yüzyılı yaşadığımız son günlerde bile büyük bir önem taşımaktadır. Göç olgusu, Türk tarihinde önemli bir yer tutar. Bu göçler, 20. yüzyıldan itibaren  kaybedilen topraklardan Anadolu'ya doğru olmuştur. Bulgaristan ve Yunanistan Devletleri ile Türk Hükümeti arasında yapılan anlaşmalarla nüfus mübadeleleri gündeme gelmiştir.
 Türkiye ve Yunanistan arasında 1924-1925 yılları arasında gerçekleşen devasa nüfus değişimi halen ülkelerin politikalarının yönünü belirlemeye devam ediyor. 21.yüzyılın bize gösterdiği sonuca bakarsak eğer, savaş sonrası yeni bir stratejik düzen yaratılmaya çalışıldığı zamanlarda sıradan insanların kaderleriyle ilgili hükümetlerin aldığı kitlesel nüfus değişimi kararları dünya liderleri için mantıklı alternatifler olabiliyor. Ekonomik ve jeopolitik durumlarından dolayı  "Arap Baharı" olarak adlandırılan , özgürleşme ve demokrasi getirmek adına  Irak, Libya ve Suriye'ye savaş açılması binlerce insanın ölmesi, göçlerle ülkelerinden uzaklaştırılmaları, tarihin 21. yüzyılda da tekerrür ettiğini bize göstermektedir" diyerek başladım.
 2 yıl önce Midilli'ye yaptığımız gezi sanki 1924 mübadelesinin  küçük bir örneği gibiydi. Şimdi buradan o gezimize ait notları paylaşmak istiyorum.
.............................
Zeytin ağacının gölgesinde, küçücük bembeyaz çakıl taşları eşliğinde  denize girdiğimin farkına vardığım ada Midilli....





 İçinde bir sürü Osmanlı eserini barındıran, mübadelede Türkler tarafından tamamen terk edilen ada Midilli... 
Sarlitza ile başlamak istiyorum.İmdat çığlıkları atan fakat çığlığı duymamak için insanların kulaklarını tıkadığı yer Sarlitza yani Sarlıca Palas.....Sarlitza SOS.....Sarlıca'nın imdat çığlıklarını gözyaşları anlatıyor. 
kısa ve öz 
Sarlıca palas
Osmanlı döneminde Hüseyin Hilmi Paşa döneminde Hasan efendi ile Molla Mustafa ( Hüseyin Hilmi Paşa'nın babası) tarafından 1909 yılında Fransız mimarlara inşaa ettirlen otel bölgeyi son derece ünlü bir sağlık merkezi haline getirmiş. Sarlıca isminin anlamı, kaplıca suyunun içerdiği kükürtten dolayı  sarı renkte olması  nedeniyle  "sarı" ve "ılıca" kelimelerinden oluşmaktaymış.
Üç katlı yapılan otelin arkasında Hüseyin Hilmi paşa için yapılmış tek katlı bir misafirhanede var. Mübadeleden sonra otel terk edilmiş.


93 yıl sonra hala termal havuzlarından sarı kükürtlü su çıkan Sarlıca Palas.....



Sarlıca bahçe kapısı ve detaydaki güzellik...

Mandamados sokakları ve Baş Melek Mikail'e adanmış Taksiarhis Manastırı...Hıristiyanlar için önemli bir hac merkezi...



Ziyaretçiler Baş Melek Mikail'in ikonasını ziyarete giderken yanlarında metal  ayakkabılar götürmektedir. Rivayet olur ki; Baş Melek Mikail , geceleri adayı korumak  ve düşmanları korkutmak için demir ayakkabılarını giyerek   adayı baştan aşağı gezmekteymiş.
Başka bir inanış ise ; "Midilli'ye geldiyseniz eğer, Taksiarhis Manastırına mutlaka gidin, Baş Melek Mikail sizi istemezse, zaten gidemezsin"
Aynı rivayet Konya'da ki Mevlana Türbesi için de söylenir.


Mandamalos'un yoğurdu çok ünlü... Kiliseden çıkışta bahçedeki cafede lokma tatlısı ve yoğurdun üzerinde bal ve ceviz dökülerek hazırlanan tatlıları yemeden ayrılmayın.






Mandamalos kasabası 
Mandamalos sokakları...siesta saati...hişşşşş sessiz........Adayı gezen Türklerden başka pek kimseyi görebilmeniz pek mümkün olmuyor belki 1-2 dükkan sahibi o kadar....Ne adalarda ne de Yunanistan'da bitmiyor bu siesta saati  bir türlü bitmiyor...


Cumbalı evleri, rengarenk çiçekleri,arnavut taşlı kaldırımları ile Adanın en ucundaki .rüya gibi mistik bir  kasaba Molivos...Zamanın Osmanlı tebaası en zenginlerinin oturduğu kasabaymış. Çok güzel ve çok bakımlı..... Kalesinin üzerinde hâlâ Osmanlılardan kalma kitabesi duruyor. 










Hedefe yürüyerek varılacağının mümkün olduğunu, ana yollarda onları  seyrederken öğrendim. Hayata karşı umutsuzluklarını, gururlu yüzlerinde koca bir boşluk olarak görüyorsunuz. Hiçlik duygusu, bilinmeze doğru savrulma duygusu......denizden yeni çıkmış sırılsıklam kıyafetleriyle, kadın-erkek-çoluk çocuk yol kenarında oturup, bakıyorlar. Sadece bakıyorlar. Güneş batmaya yakın tekrar yürümeye başlıyorlar erimiş asfaltın üzerinde onları Atina'ya götürecek gemiye bilet alabilmek umuduyla.....


Her yer patlamış botlar ve atılmış can yelekleri doluydu.




Midilli'nin sardalyasını  ve uzosunu daha yazamadım.  Adadan sabaha karşı ayrılırken 10 kişilik yeni göçmen grubunu sahil güvenlik botundan inerken gördük. Tek sıra halinde dizilmişler, elleri öndeki arkadaşlarının omuzunda, başları önde yürüyorlardı.Arkalarından da  bir ceset torbası indirdiler.. Dehşet içinde bakakaldık.  

Yıl 2015....bense daha 1924'ü yazmaya çalışıyorum. Değişen hiçbirşey yok..Allah kimseyi vatansız ve bayraksız bırakmasın.

Sevgilerimle













BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...